On-chain verilerin değeri ve geleceği

Web 2.0 döneminde, kullanıcıların verileri değerli olsa da, bu veriler kullanıcıların kendisine ait değildir ve doğrudan bir fayda elde edemezler. Buna karşılık, blockchain teknolojisine dayanan Web 3.0 çerçevesi, bir adım öne çıkıyor gibi görünüyor. Blockchain esasen herkese açık bir veritabanıdır; tüm uygulamalar burada veri okur ve yazar. Şu anda performans sınırlamaları ve yüksek etkileşim maliyetleri olmasına rağmen, uygulamalar "yüksek değerli davranışların" etkileşimlerini yalnızca on-chain olarak gerçekleştirmeyi tercih ediyor ve bu davranış verileri bir altın madeni olarak değerlendirilebilir.

Dört yıl önce, on-chain işlem türleri oldukça sınırlıydı, esasen token transferleri ile sınırlıydı. Ancak bu kısa süre içinde, uygulama katmanı birçok alanda patlama yaşadı; DeFi'den NFT'ye, oradan da GameFi'ye, birçok farklı uygulama on-chain'de çeşitli biçimlerde veri kaydetti. Bu verilerin filtrelenmesi, analizi ve işlenmesi etrafında sayısız uygulama senaryosu oluşturulabilir; ticaret fırsatlarını yakalamaktan, hedef kullanıcı gruplarını bulmaya, on-chain kimlik ve sosyal ilişkiler oluşturmaya kadar her bir yön büyük ticari fırsatlar barındırmaktadır.

Blockchain dünyasında, bir adres hesabı binlerce uygulamaya aynı anda doğal olarak giriş yapabilir; bu uygulamaların ürettiği yüksek değerli eylemler aynı hesap altında kaydedilir. Bu on-chain etkileşimler sayesinde, bir adresin arkasındaki kullanıcının çeşitli özellikleri ve tercihleri hakkında kapsamlı bir anlayış elde edebiliriz. Bu verilerin karşılıklı iletişimi ve kapsamlılığı, Web2.0 dünyasında hayal bile edilemeyecek devrim niteliğindedir.

Web3.0'da, kullanıcıların değerli eylemleri nihayetinde geri dönüş alacaktır. Yeni projeler, token ekonomik modelini tasarlarken genellikle ilk grup tohum kullanıcıyı nasıl bulacaklarını ve onlara airdrop yapacaklarını, ayrıca ürünlerine değer katan kullanıcılara nasıl geri dönüş sağlayacaklarını düşünür. Bu nedenle, kullanıcıların yalnızca kendi normal kullanım davranışlarına odaklanmaları yeterlidir; bu "yüksek değerli eylemler" er ya da geç karşılığını bulacaktır.

On-chain veriler, bir kişinin geçmişini ve kimliğini gerçek bir şekilde yansıtabilir ve yerel olarak sosyal ilişkiler ve grup ilişkileri kurabilir. Cüzdan adresine dayalı giriş yapan topluluk araçları, belirli koşullara göre üyeleri otomatik olarak filtreleyebilir ve daha şeffaf ve verimli topluluklar oluşturabilir. Bu on-chain verilere dayalı topluluk yönetimi yöntemi, daha gerçekçi, dinamik ve güven gerektirmeyen bir yaklaşımdır.

Her gün zincir üzerinde on milyonlarca dolar değerinde token işlemi ve yüz milyonlarca dolar değerinde NFT işlemi gerçekleşiyor. Bu kamuya açık bilgiler, keşfedilmeyi bekleyen büyük miktarda Alpha içeriyor. Bazı veri analiz araçları, bu bilgileri derinlemesine analiz ederek kullanıcılara büyük değer sağlıyor.

Gelecekte, zincir üstü verilere dayalı kredi skorlaması, merkeziyetsiz kimliklerin metaverse'de yaygın kullanımı ve belirli bir alana odaklanan daha fazla veri ürününün kullanıcılar için değer yaratmasıyla karşılaşacağız. Yakın gelecekte, Web3.0'da kullanıcılar herhangi bir uygulamayı kullanırken, kendi adres profilleri ve etiketleriyle birlikte, değerin özerk kontrolünü gerçekleştirecekler.

Web3.0 uygulamalarının kullanıcı deneyimi hala geliştirilmesi gereken bir aşamada olsa da, altyapı da yeterince gelişmiş değil, ancak blockchain'in sağladığı veri değerini kabul edersek, bu sorunların çözümü sadece bir zaman meselesi. Web3.0, değer dağıtımını yeniden şekillendiriyor ve kullanıcıların kendi verilerine gerçekten sahip olmasını ve bunlardan faydalanmasını sağlıyor.