Keeta Ağı: Yeni Nesil Layer-1 Çözümünün Yükselişi ve Zorlukları
Son dönemde kripto para piyasasında, Keeta Network yeni bir Layer-1 çözümü olarak geniş bir ilgi gördü. Bu iddialı proje, küresel ödeme ağını köklü bir şekilde değiştirmeyi ve fiziksel varlıkların verimli dolaşımını desteklemeyi vaat ediyor. Keeta'nın temel teknoloji iddiaları arasında saniyede 10 milyon işlem (TPS), 400 milisaniyelik işlem onay süresi ve son derece düşük işlem ücretleri yer alıyor. Ayrıca, çoklu token desteği, ölçeklenebilir izin sistemleri, atomik değişim ve X.509 sertifikalarına dayalı dijital kimlik ve uyumluluk çerçevesinin entegre olduğunu da iddia ediyor.
Ancak, bu kadar şaşırtıcı performans göstergeleri, uygulanabilirliğini sorgulatıyor. Bilinmelidir ki, Alipay'in zirve döneminde saniyede yalnızca 544.000 işlem gerçekleştirebildiği, Visa'nın küresel ağının ise ortalama saniyede yalnızca birkaç bin işlem işleyebildiği durumlarda, Keeta'nın iddia ettiği performans yalnızca bu merkezi ödeme devlerini geride bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut ana akım kamu zincirlerinden de önemli ölçüde önde.
Teknik açıdan bakıldığında, Keeta dPoS konsensüs mekanizması ile "sanalsal yönlendirilmemiş döngü grafik" (virtual DAG) karışık bir mimari kullanmaktadır. dPoS mekanizması verimlilik açısından belirgin avantajlara sahiptir, ancak blok üreticisi sayısının sınırlı olması nedeniyle merkezileşme sorunlarına yol açabilir. DAG yapısı teorik olarak yüksek eşzamanlı işlem gerçekleştirebilir, ancak aynı zamanda büyük hesaplama masrafları, karmaşık onay kuralları gibi zorluklarla da karşı karşıyadır. Keeta, "sanalsal DAG"'ını yenilikçi bir tasarım olarak tanımlamaktadır, ancak şu anda ayrıntılı uygulama detaylarını açıklamamıştır.
Keeta'nın test ağı artık çevrimiçi, ancak şu anda gözlemlenen TPS, temel olarak 5000'in altında kalıyor ve bu, iddia ettikleri hedefin çok altında. Gösterilen işlem sayısı 890 milyonu aşmış olsa da, bu verilerin kaynağı ve test ağı düğüm sayısı hakkında somut bilgi eksik.
Teknik detayların hala belirsizliği sürdüğü halde, Keeta piyasanın yüksek dikkatini çekmeyi başardı. Bu, büyük ölçüde eski Google CEO'su Eric Schmidt'in yatırım ve desteğinden kaynaklanıyor. 2023'te Eric Schmidt ve risk sermayesi şirketi Steel Perlot, Keeta'nın 17 milyon dolarlık tohum finansman turuna liderlik etti. Ayrıca, Keeta'nın CEO'su Ty Schenk, Steel Perlot'un eski bir ortağıydı; bu bağlantılar projeye kesinlikle önemli bir ağırlık kattı.
Keeta'nın yönetim tokeni KTA, 2025 yılının Mart ayında Base zincirinde sessizce piyasaya sürüldü. Bu MEME token benzeri listeleme yöntemi, piyasada geniş bir tartışma başlattı. 6 Mayıs'tan itibaren KTA token fiyatı büyük bir artış göstermeye başladı ve en yüksek artış oranı 8 katı aştı. Ancak, bu yükselişin spesifik nedenleri hakkında sosyal medyada net bir açıklama yapılmadı.
Takım yapısı açısından, Keeta bir grup endüstri elitini bir araya getiriyor. CEO Ty Schenk girişimcilik deneyimine sahipken, CTO Roy Keene ise AWS ve Nano Vakfı'nda görev yapmıştır. Ancak, topluluk ekosistemi ve piyasa şeffaflığı açısından, Keeta'nın hala geliştirilmesi gereken noktalar var gibi görünüyor. Resmi sosyal medya kanalları kurulmuş olmasına rağmen, topluluk aktivitesi ve geliştirici katılımı, piyasa popülaritesi ile karşılaştırıldığında biraz yetersiz.
Token ekonomisi ile ilgili olarak, Keeta'nın resmi belgeleri, tokenlerin %50'sinin topluluğa tahsis edildiğini göstermektedir. Bunun %80'i TGE aşamasında kilidi açılacak, geri kalan kısım ise 48 ay içinde kademeli olarak açılacaktır. Ancak, net bir topluluk teşvik planı ve standardının eksikliği nedeniyle, bu tokenlerin gerçek kontrol sahibi henüz net değildir.
Sonuç olarak, Keeta Network, sektörün "potansiyel hissesi" olma yönünde bazı özellikler sergiliyor, ancak aynı zamanda birçok zorlukla da karşı karşıya. Bilgi şeffaflığı, temel teknoloji doğrulaması, topluluk ekosisteminin inşası ve uzun vadeli risk kontrolü gibi alanlarda hala geliştirilmesi gereken yönler var. Yatırımcılar ve piyasa gözlemcileri, Keeta'nın sunduğu fırsatlara odaklanırken, arkasındaki potansiyel riskleri de iyi anlamalı. Keeta'nın büyük teknolojik hedeflerini gerçeğe dönüştürüp dönüştüremeyeceği ise zamanla test edilecektir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
6
Share
Comment
0/400
NFTRegretDiary
· 5h ago
O boş çekler yok.
View OriginalReply0
BlockchainTalker
· 18h ago
aslında, başka bir L1 ay fırlatması, dürüst olmak gerekirse, şatafatlı bir pazarlama... önce kodu göster lmao
View OriginalReply0
AirdropSweaterFan
· 18h ago
Bir sürü şey söylemek, aslında hiçbir şey söylememek gibidir.
View OriginalReply0
HodlVeteran
· 18h ago
Yaşlandım, o zaman tamamen stablecoin alalım... Aksi takdirde yine bir sürü enayiler olur.
View OriginalReply0
0xOverleveraged
· 18h ago
Yine bir boğa L1 geldi.
View OriginalReply0
DecentralizedElder
· 18h ago
Sermaye yine enayileri enayi yerine koymak için geldi.
Keeta Ağı: Hırslı Layer-1 çözümünün arkasındaki fırsatlar ve zorluklar
Keeta Ağı: Yeni Nesil Layer-1 Çözümünün Yükselişi ve Zorlukları
Son dönemde kripto para piyasasında, Keeta Network yeni bir Layer-1 çözümü olarak geniş bir ilgi gördü. Bu iddialı proje, küresel ödeme ağını köklü bir şekilde değiştirmeyi ve fiziksel varlıkların verimli dolaşımını desteklemeyi vaat ediyor. Keeta'nın temel teknoloji iddiaları arasında saniyede 10 milyon işlem (TPS), 400 milisaniyelik işlem onay süresi ve son derece düşük işlem ücretleri yer alıyor. Ayrıca, çoklu token desteği, ölçeklenebilir izin sistemleri, atomik değişim ve X.509 sertifikalarına dayalı dijital kimlik ve uyumluluk çerçevesinin entegre olduğunu da iddia ediyor.
Ancak, bu kadar şaşırtıcı performans göstergeleri, uygulanabilirliğini sorgulatıyor. Bilinmelidir ki, Alipay'in zirve döneminde saniyede yalnızca 544.000 işlem gerçekleştirebildiği, Visa'nın küresel ağının ise ortalama saniyede yalnızca birkaç bin işlem işleyebildiği durumlarda, Keeta'nın iddia ettiği performans yalnızca bu merkezi ödeme devlerini geride bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut ana akım kamu zincirlerinden de önemli ölçüde önde.
Teknik açıdan bakıldığında, Keeta dPoS konsensüs mekanizması ile "sanalsal yönlendirilmemiş döngü grafik" (virtual DAG) karışık bir mimari kullanmaktadır. dPoS mekanizması verimlilik açısından belirgin avantajlara sahiptir, ancak blok üreticisi sayısının sınırlı olması nedeniyle merkezileşme sorunlarına yol açabilir. DAG yapısı teorik olarak yüksek eşzamanlı işlem gerçekleştirebilir, ancak aynı zamanda büyük hesaplama masrafları, karmaşık onay kuralları gibi zorluklarla da karşı karşıyadır. Keeta, "sanalsal DAG"'ını yenilikçi bir tasarım olarak tanımlamaktadır, ancak şu anda ayrıntılı uygulama detaylarını açıklamamıştır.
Keeta'nın test ağı artık çevrimiçi, ancak şu anda gözlemlenen TPS, temel olarak 5000'in altında kalıyor ve bu, iddia ettikleri hedefin çok altında. Gösterilen işlem sayısı 890 milyonu aşmış olsa da, bu verilerin kaynağı ve test ağı düğüm sayısı hakkında somut bilgi eksik.
Teknik detayların hala belirsizliği sürdüğü halde, Keeta piyasanın yüksek dikkatini çekmeyi başardı. Bu, büyük ölçüde eski Google CEO'su Eric Schmidt'in yatırım ve desteğinden kaynaklanıyor. 2023'te Eric Schmidt ve risk sermayesi şirketi Steel Perlot, Keeta'nın 17 milyon dolarlık tohum finansman turuna liderlik etti. Ayrıca, Keeta'nın CEO'su Ty Schenk, Steel Perlot'un eski bir ortağıydı; bu bağlantılar projeye kesinlikle önemli bir ağırlık kattı.
Keeta'nın yönetim tokeni KTA, 2025 yılının Mart ayında Base zincirinde sessizce piyasaya sürüldü. Bu MEME token benzeri listeleme yöntemi, piyasada geniş bir tartışma başlattı. 6 Mayıs'tan itibaren KTA token fiyatı büyük bir artış göstermeye başladı ve en yüksek artış oranı 8 katı aştı. Ancak, bu yükselişin spesifik nedenleri hakkında sosyal medyada net bir açıklama yapılmadı.
Takım yapısı açısından, Keeta bir grup endüstri elitini bir araya getiriyor. CEO Ty Schenk girişimcilik deneyimine sahipken, CTO Roy Keene ise AWS ve Nano Vakfı'nda görev yapmıştır. Ancak, topluluk ekosistemi ve piyasa şeffaflığı açısından, Keeta'nın hala geliştirilmesi gereken noktalar var gibi görünüyor. Resmi sosyal medya kanalları kurulmuş olmasına rağmen, topluluk aktivitesi ve geliştirici katılımı, piyasa popülaritesi ile karşılaştırıldığında biraz yetersiz.
Token ekonomisi ile ilgili olarak, Keeta'nın resmi belgeleri, tokenlerin %50'sinin topluluğa tahsis edildiğini göstermektedir. Bunun %80'i TGE aşamasında kilidi açılacak, geri kalan kısım ise 48 ay içinde kademeli olarak açılacaktır. Ancak, net bir topluluk teşvik planı ve standardının eksikliği nedeniyle, bu tokenlerin gerçek kontrol sahibi henüz net değildir.
Sonuç olarak, Keeta Network, sektörün "potansiyel hissesi" olma yönünde bazı özellikler sergiliyor, ancak aynı zamanda birçok zorlukla da karşı karşıya. Bilgi şeffaflığı, temel teknoloji doğrulaması, topluluk ekosisteminin inşası ve uzun vadeli risk kontrolü gibi alanlarda hala geliştirilmesi gereken yönler var. Yatırımcılar ve piyasa gözlemcileri, Keeta'nın sunduğu fırsatlara odaklanırken, arkasındaki potansiyel riskleri de iyi anlamalı. Keeta'nın büyük teknolojik hedeflerini gerçeğe dönüştürüp dönüştüremeyeceği ise zamanla test edilecektir.